Bazı kitaplar vardır, yıllar önce almışsındır, bir çırpıda okumuşsundur. Sende bir kapı açmıştır. Kimseye vermeye kıyamazsın. Kütüphanende durur. Arada bir çıkarıp bakarsın. Ama kitaptan cümleler hep gün içinde verdiğin örneklerdir. Seni tanıyan herkes bilir o kitabı. Bazıları almıştır bile. İşte O da aynı o kitap gibidir. Hayatına girdiğinden beri sana yol göstermiş, hiç ummadığın zamanda sana bir kapı açmıştır. Lafları hep aklındadır ve sohbetlerde kullanırsın. Seni tanıyan herkes bilir artık onu. Sık sık aramazsın, hatta belki görüşmezsin ama bilirsin ki O hep orada. Bazı arkadaşlarınla da tanıştırmışsındır ama çoğu senin aldığın keyifi almamıştır onunla sohbetten.
Bazı kitaplar vardır, almış, bir çırpıda okumuşsundur. Çok sevmişsindir. Herkese methetmişsindir. Ama bir türlü elin gitmez bir kez daha okumaya. Boş bir anında elin ona gider ama bir türlü yerinden çıkarmaz, onun yerine başka bir kitap okursun. Aynı geçen gün tanıştığın, sohbetinden çok keyif aldığın, çok keyif aldım diye arkadaşlarına da anlattığın o karşı cins gibi. Bir daha görüşmek istiyorsun ama bir denk gelmiyor di mi?
Bazı kitaplar vardır, bir arkadaşının tavsiyesi ile ya da bir kitap öneri sayfasında okuyup almışsındır. 10 sayfa, 20 sayfa… yok daha ileri gidememişsindir. Belki zamanı değil, deyip rafa kaldırmış, aradan zaman geçtikten sonra bir daha denemiş ama yine 20 sayfayı geçememişsindir. Artık o kitabı görmek bile ruhunu daraltıyor ama bir türlü raftan çıkarıp atamıyorsun da. Düşünüyorsun, neden hala bu kitap burada diye. Aynı hayatında olup, anlayamadığın, seni sıkan, boğan insanlar gibi.
Bazı kitaplar vardır, baştan sona hiç okumamışsındır. O an neye ihtiyacın varsa, ilgili sayfayı açıp, ihtiyacın olan bilgiyi alıp yerine koymuşsundur. Ama her yemek tarifi, ilkyardım ihtiyacı, püf nokta bilgili lazım olduğunda kitabı eline aldığında kâğıdın kalitesi, sayfanın yanındaki ek bilgiler ilgini çekmiş, bir ara okuyayım deyip de bir türlü vakit bulamamışsın. Aynı sadece ihtiyacın olduğunda aradığın, yaptığı yardım karşısında çok memnun kalıp, başka bir zaman bir kahve içelim dediğin ama hiç fırsat bulamadığın insanlar gibi.
Bazı kitap türleri var ki, onları hiç yanından ayırmazsın. İlla çantanda bir tane var ya da başucunda. Her gün birkaç satır okursun muhakkak. Öyle çok derin bilgiler vermiyordur ama oyalıyor işte insanı. Aynı her gün bir kahve içtiğin yada günün değerlendirmesini yaptığın, sosyal medyada selamlaştığın, ortaya atılan sorulara whatsupp guruplarından yazıştığın insanlar gibi.
Bazı kitaplarda vardır ki, kabı çok güzeldir. Sırf kabı için almışsındır, çünkü kütüphanende ya da sehpanın üstünde çok havalı durmaktadır. Birkaç sayfa okumuşsundur da ama içi o kadar boştur ki, devam edememişsindir. Aynı popülarite gerektiren ortamlarda yanında taşıdığın insanlar gibi.
Bir de bazı kitaplar vardır ki, hem dışı güzeldir senin için hem içi. Okumaya doyamazsın. Her gün okursun ve her okuduğunda bambaşka bir bilgiyi fark edersin. Tüm dostlara ondan bahsedersin. Her bilgiyi önce onda ararsın. İlla onda yazsın istersin. Eğer onda yazmıyorsa bozulursun ama sanki onda yazıyormuş gibi hayal edersin satırları. Sonra bir gün aradığın bilginin onda olmadığını anlarsın ve onu rafa bile kaldırmadan, başka birinin okumasına izin verirsin. Ya da aslında aradığın tüm bilgilerin onda olduğunu fark edersin ve o hep başucunda, çanta, kütüphanende olur. Aynı AŞK gibi.
Eeee söyle bakalım sen hangi kitapsın?
Bilgen,themelek