Bu hafta sonu hayatımın ilklerini yaşadım.
“Bir Nefes Al” etkinliği için bir gurup insan toplandık ve Afyon’a gittik.
Çalışmalar süper geçti. Herkes rahatladı, yüklerini attı, pamuk gibi oldular. Artık veda etmek için sarılıyoruz birbirimize derken, can dostum İsmail köşeden bakıyor. Kollarımı açtım ve sımsıkı sarıldık birbirimize. Bir dosta sarılmak, onun güven veren, kendini iyi hissettiren varlığını bu kadar güçlü hissetmek kadar insana kendini güçlü hissettiren bir duygu daha yok bence.
Bu keyfi ve gücü iyice hissettikten sonra ben yavaşça kollarımı gevşetmeye başladım ki İsmail bir hamle daha yaptı ve beni daha sıkı sardı. “canım ya, sevgi akışını hissetti” diye düşünüp bende ona daha sıkı sarılmıştım ki birden ayaklarımın yerden kesildiğini hissettim.
İsmail beni kaldırmış, bir de döndürüyor.
Beni en son babam 5 yaşında iken filan döndürmüştü galiba.
Korkudan ölüyorum zannettim. Kalbim sıkıştı. Bütün “ayaklarım yerde ve güvendeyim” duygum allak bullak oldu. Kendimi küçücük, zayıf, güçsüz, fırlatılıp atılabilecek bir parça eşya gibi hissettim. Düşünsenize birileri beni yerimden kaldırıp atabiliyor. Ben o kadar varlık ağırlığı olmayan, o kadar hafif ve değersizim.
Kalbim daha da sıkıştı.
Korktuğum her şeyi şuan bir dostun güvenli kollarında yaşıyordum, hem de bana hiçbir şey olmayacağını, asla düşmeme izin vermeyeceğimi bilerek. Aynı hayat gibi. Yaradan’ın güvenli kollarında, asla düşmemize izin vermeden, yarattığımız bütün korkuların ne kadar saçma olduğunu göstermeye çalışıyor. Oysa biz hep güvendeyiz.
Bu derin güven duygusu, şimdiye kadar yaratıp özenle büyüttüğüm korkularımı tuzla buz edince, dostuma daha bir sıkı sarıldım, dizlerimi kırdım ve hafif bir kadın olarak ayaklarımı yerden kesip, beni döndüren bu adamın neşesine kendimi bıraktım.
Bu döndürüş belki 5 saniye sürdü ama İsmail neye vesile olduğunu ve benim hayatımda nasıl bir kapı açtı asla tahmin edemez. Şuan ben bile kapının derinliklerinde yaşanacak mükemmellikleri bilemiyorum.
Bilmem gerekiyor mu?
Hayır.
Çünkü O bana zaten ne yaşatacaksa en güzelini yaşatır.
Bilgen,şükür