Hepimiz İyiniyetliyiz (Amin)

Ramazanın ilk günleri tüm şehirde bir dinginlik olur.
Rüzgar bile yavaş eser, güneş yavaşça süzülür, korna sesleri azalır. Günaydınlar yumuşak, insanlar sessizdir. Oruçludurlar.
Oruçlu olmak onlara bazı haklar veriyor sanıyorlar. Çünkü sadece kendilerini oruçlu zannediyorlar; sadece kendileri acıkıyor, sadece kendilerinin şekeri düşüyor, sadece kendilerinin enerjisi bitiyor veya sadece kendileri sigara içiyorsa eğer nikotin krizine giriyor sanıyorlar. Sinirlenebilmeyi, karşısındakinin kalbini kırabilmeyi açlıklarından gelen bir hak zannediyorlar.
Oysa Ramazan enerjisi yüksek, mükemmel bir arınma zamanıdır. Bedenini yemek yerken ve yediğini öğütürken harcadığı enerji israfından kurtaran mükemmel bir ibadettir oruç.O enerjiyi bedenimizin, zihnimizin ve ruhumuzun şifası için kullanmamız gerekmektedir. Düşünsenize aslında ne kadar büyük bir enerjiyi sadece kendimiz için saklayacağız. Dualar, ibadetler, iyi niyetler, yardımlar bizler için, arınma için, dinginleşmek ve dengelenmek için bulunmaz kaftan.
Bu Ramazan bedeninizin sadece birkaç gün sürecek açlık oyunlarına kapılıp kendinizi harap etmek yerine, ruhunuzu daha da güçlendirecek bu enerjinin tadını çıkarın.
Gün içinde elinizi göğsünüze (iman tahtanıza) koyun, gözlerinizi kapatın ve burnunuzdan derin nefes alıp yavaşça verin. Bırakın zihninizde düşünceler dolaşsın dursun. Bir filmi izler gibi sadece izleyin düşüncelerinizi. Sadece 5 dakika.

Eğer ibadetlerinizin içinde namaz kılmak varsa, bu ay gerçekten namaz kılın. Aklınız sadece kıldığınız namazda olsun. Ne yaptığınızı bilerek, neye ibadet ettiğinizi bilerek, ne için ibadet ettiğinizi, orada neden olduğunuzu bilerek kılın namazınızı. Telefonunuzu sessize alın. Dünya ile ilişkinizi keserek kılın namazınızı. Selam verip namazınızı bitirdiğinizde, biraz secdede kalın ve gözlerinizi kapatıp Yaradan’la kalın. Gözlerinizi kapatın ve kalp gözünüz ile bakın. Bakın bakalım her şeyi nasıl da sevgi ile yaratmış.
Bu Ramazan kalp gözünüz açık, ruhunuz tok, kalbiniz aşkla dolsun.