Yarın 6 Mayıs.

Hıdrellez.

Yani bu gece dilek dileme gecesi.

Adapazarı’nda yaşarken, hıdrellez geceleri pek keyifli geçerdi. Hepimiz sokakta olurduk. Ateş yakılır, bir gurup delikanlı, çevredeki kızlara hava atabilmek için ateşin üzerinden atlarlardı. (Hâlâ ateşin üzerinden atlama ile kızlara hava atma olayını anlayamamışımdır. Sanki daha yükseğe atlayınca daha mı iyi erkek oluyor nedir.)
Genelde elimizde çekirdek olur. Bir yandan ılık rüzgar saçlarımızı yalarken bizde çekirdek çitler, dedikodu yapardık. Ardından herkes gül ağacının altına gider, dileğini ya yazar ya da çizer ve Hızır A.S. dua ederdi.

Artık hayat gailesinden hıdrellezleri bile kaçırır olduk. Oysa ne kadar tatlı bir sohbet ortamıdır o. Çoluk çocuk dışarıdadır. Kahkaha sohbet gırla gider. Kimi zaman muhabbet kesilmesin diye gül ağacının altına gitmeyi bile erteler durur insan.

Ahh ahh.

Yeni evimin bahçesinde de bir sürü gül var, bu gece tek başıma gülün altına inip dünya barışı diliyim bari…
Bilgen,dostluklarıözlüyorum